Dünyamızda gözlemlenen UFOlar geleneksel uçaklardan çok daha farklı
geometrik modellere sahiptir. İşte en sık rapor edilen UFO
biçimlerinden bazıları:
- Diskler ve Kubbeli Diskler:Uçan daire adı verilen cisimler bunlardır. Bunların pencereler, iniş
takımları, halkalar, kapılar gibi yapısal özellikleri bulunmaktadır.
- Koni:Koni biçimli UFOların pek çok çeşidi vardır. Bazıları tersyüz edilmiş
koni şeklindedirler. Tabandan birleşmiş iki koni biçiminde UFOlar da
gözlemlenmiştir.
- Küre: Dairesel ve küre
biçiminde UFOlara dair pek çok gözlem raporu bulunmaktadır. Bunlardan
çoğu gece gözlemleridir. Aynı zamanda yarım küre biçiminde UFOlar da
gözlemlenmektedir.
- Boomerang: Boomerang
biçimindeki UFOlar 1980’lerde gözlemlenmeye başlamıştır. Bu UFOlar
genelde asimetrik bir şekle sahiptir; alçaktan ve yavaş uçarlar.
Bunlardan bazıları yaklaşık üç futbol sahası büyüklüğündedir.
- Puro:1940-1960 yılları arasında puro biçiminde büyük UFOlar nadirende olsa
gözlemlenmekteydi. Bunlar bazen içlerinden disk biçiminde cisimler de
çıkarmaktaydılar. 1949 yılında gözlemlenen yaklaşık bir mil
uzunluğundaki puro biçimli UFO izleyenleri şaşkına çevirmişti.
Günümüzde puro biçimindeki UFOlara nadir rastlanmaktadır.
08 Temmuz 1967'de ABD Cumberland'te fotograflanan Puro biçimli UFO
- Silindir: Bunlar, silindir görünümündedirler ve puro biçimli UFOlara göre daha ufaktırlar.
- Halter: Halter biçiminde UFOlar ortadan bir çubukla tutturulmuş iki küreden oluşmaktadır.
- Mantar: Bu UFOlar bir kubbe ve sapa benzer bir gövdeden oluşmaktadır.
- Piramit: Uçan, piramit şeklinde cisimlerdir.
- Dikdörtgen: Bazı UFO’lar biçim olarak aynı bir dikdörtgene benzemektedirler.
- Üçgenler:1989 yılından itibaren yakın zamanlarda sık sık görülen bir UFO
biçimidir. Üçgen UFO gözlemlerinin sayısı disk şeklinde UFO
gözlemlerini aşmaktadır.
İlk defa Belçika'da görülen Üçgen UFO, 1989
25 Ocak 1997 Pine Bush, ABD
- Satürnler: Geniş bir küre ve onu çevreleyen bir halkadan oluşmaktadırlar.
TANIMLANAMAYAN YÜZEN CİSİMLERİ (U S O ’lar) Çoğu
kişi gezegenimizi ziyaret eden UFO’lar hakkında birşeyler duymuştur.
Peki esrarengiz cisimler sadece gökyüzünde mi görülmektedirler?
Bildiğimiz gibi, dünyanın büyük bir bölümü sular altındadır ve
kanıtlar, UFO’ların gezegenimizdeki bir çok yere kimseye görünmeden
gidebilmek için suları da kullandıklarını göstermektedir. UFO’ların
deniz altında seyahat edenlerine
U S O -Tanımlanamayan Yüzen Cisimler-
adını vermekteyiz. Pek çoğumuz bunu bilmese de, bu esrarengiz denizaltı
araçları hakkında pek çok gözlem raporu bulunmaktadır.
Özellikle
Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki Bimini bölgesi, tanımlanamayan gizemli
yüzen cisimler ve denizaltından gelen esrarengiz ışıkların sıklıkla
gözlemlendiği bir bölgedir. Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki esrarengiz
olayları araştıran zoolog, arkeolog ve oşenograf Dr. Manson Valentine,
Bermuda’ daki USO gözlemlerinden şöyle bahsetmektedir: “Bu bölgede
başka herhangi bir yerde yapılanlardan çok daha fazla gözlem
yapılmaktadır. Yakın zamanlarda bölgede, uçak olmadıkları tespit edilen
hava araçları ve denizaltı olmadıkları tespit edilen denizaltı araçları
ile ilgili pek çok gözlem yapılmıştır.”
USO
gözlemlerinin geçmişi 1800’lere kadar uzanmaktadır. 1800’lü yılların
ortalarında sıklıkla görülmeye başlayan USO’lar, 1845’teTürkiye’de
Antalya açıklarında, 1875’te Meksika açıklarında, 1879-1890’da Basra
Körfezi’nde, 1891’de Çin Denizi’nde ortaya çıkmışlardır.
20.
yüzyılda UFO gözlemlerine ilişkin raporlarının artmasıyla birlikte,
denizlerdeki esrarengiz cisimlere dair gözlemler de artmıştır.
30
Haziran 1967’de bir Arjantin gemisi olan Naviero’da bulunan bir grup
insan, denizde silindir biçimli bir cismin yüzdüğünü fark ettiler.
Yaklaşık 33 metre uzunluğundaki bu cisim mavi-beyaz bir ışık saçıyordu.
Cismin hiçbir ses çıkarmaması ve suda hızla yol almasına rağmen dalga
yaratmaması gözlemcileri şaşkına çevirmişti. İnsanlar bu esrarengiz
deniz aracını seyrederken, araç birdenbire rotasını Naviero’ya doğru
çevirdi, hızlandı ve gemiyle çarpışmasına ramak kala suya dalarak
gözden kayboldu.
1972 yılının Ağustos, Eylül ve
Ekim ayları süresince Karayib Denizi’ndeki adalardan yoğun UFO ve USO
gözlemleri rapor edilmiştir. 1974 yılında tekrar yoğunluk kazanan bu
gözlemler, bize Venezuella açıklarında bir sualtı UFO üssünün var
olduğunu düşündürmektedir.
26 Temmuz 1980’de,
Brezilya gemisi “Caioba-Seahorse”la yolculuk yapan denizciler, suda
yüzen, yaklaşık 10 metre çapında yuvarlak, gri bir cisim gördüler. O
sırada ufukta parlak bir ışık belirdi ve gemiye doğru yaklaşmaya
başladı. Işık, geminin yanındaki gri cisme doğru yaklaşırken gemideki
tüm teknik ekipmanlar birdenbire arızalandı. Gri cisim yeşil, kırmızı,
mavi ve sarı ışıklarla aydınlanıyordu. Yaklaştıkça çok parlak, disk
biçiminde bir cisim olduğu anlaşılan bu ışık, deniz altına dalarak
metalik USO’ ya doğru yöneldi ve onunla birleşti. Daha sonra bu iki
cisim birlikte su yüzüne çıktılar, bir süre burada durdular, ardından
da büyük bir hızla gökyüzüne yükselerek gözden kayboldular.
Peki
USO’lar sadece okyanusta mı görülmektedir? Hayır, nehirlerde hatta
göllerde gözlemlenen bu tür esrarengiz cisimlere dair pek çok rapor
bulunmaktadır. 30 Nisan 1976’da tanımlanamayan bir cisim, İsveç’deki
donmuş Siljan nehrinin buzlarını büyük bir güçle kırarak su üstüne
çıkmıştır. Buzun kalınlığı 20 cm olmasına rağmen, tanıklar cismin ancak
9 metre uzunluğunda olduğunu bildirmişlerdir. Söz konusu USO, suyun
dibinden gelmiş; buz tutmuş yüzeye doğru ortalama 100 km/s hızla
yaklaşarak buzu kırmış ve buz üzerinde yaklaşık 800 metre uzunluğunda
ve 4 metre genişliğinde bir kanal açmıştır. Bu cisim, daha sonra hiçbir
hasara uğramadan su yüzüne çıkmış ve gökyüzüne doğru hızla
havalanmıştır.