YAPISAL ÖZELLİKLER UFO’ların yapısal
özellikleri birbirinden farklı olmasına rağmen, yakın karşılaşma
raporlarında bazı ortak özelliklerden de bahsedilmektedir. Bağlantı
yerleri bulunmayan dış omurgalı UFOlara dair raporlar, bu araçların
ileri bir teknolojiyle inşa edildikleri izlenimini vermektedir.
Gözlemlenen ve fotoğraflanan UFO’lar arasında, alt bölümlerinde üç ya
da dört küre bulunan kubbeli diskler dikkat çekicidir. Bu kürelerin
döndükleri görülmüştür.
Disklerin
üstündeki kubbelerden anten benzeri cisimler çıkmaktadır. Disk biçimli
UFOlarda pencere ve kapılar da gözlemlenmiştir. Bunun yanında, alt
kısımlarında dikdörtgen paneller bulunan üçgen biçiminde UFOlar da
bulunmaktadır.
Işıklar,
pencereler, paneller, yükseltilmiş yüzeyler hemen her tür UFO’da
görülmektedir. Bu özelliklere sahip cisimler gözlemleyen tanıklar
bunların başka dünyalardan geldiğine ikna olmuşlardır. UFOlar hem
gündüz hem de gece gözlemlenebilmekte ve bazı atmosferik efektler
yaratmaktadırlar. Parlayan ışık geçirmez gövdeler, parlayan yarısaydam
gövdeler, kıvılcımlar ve dumanlar bu efektler arasındadır. Gündüz
gözlemlenen UFOların belirli bir renkte ışık yaydığı görülmemiştir.
Genel olarak gümüşi ve beyaz renkte oldukları söylenmektedir. Gece ise,
UFOlar parlak ışık kaynakları olarak belirirler. Gövde ışıklarının
rengi değişiklik göstermektedir; bazen birden fazla renge girerler ya
da gözlem sırasında renk değiştirirler. Kimi görgü tanıkları, bu
araçların hızlandıkça gözlemlenmesi güçleşen değişiklere uğradıklarını
bildirmişlerdir.
Bu
özelliklerin UFOların sahip olduğu itici gücün bir ürünü olduğu tahmin
edilmektedir. Bu, aynı zamanda, gözlemlenen cismin bir araç olduğunu da
göstermektedir. Eğer bazılarının belirttiği gibi UFO’lar
elektrogravitik ya da manyetogravitik bir teknolojiyle
çalıştırılıyorsa, bahsettiğimiz özellikler bu teknolojinin ürünüdür.
UFOlar saçtıkları ışıklarla kendilerini çevreleyen atmosferi iyonize
edebilmektedirler. Bu iyon katmanları, bulunulan yere ve havanın
durumuna göre farklı renklere sahip bir plazma haline gelmektedirler.
Uzaylı varlıklar ayrıca, ivmenin ve hızlı manevraların negatif
etkilerini sıfırlayan aletler de geliştirmişlerdir, dolayısıyla uçan
daireleriyle havada akıl almaz manevralar yapabilmektedirler.
Bildirilen yüzlerce UFO raporu üzerinde yapılan çalışmalar, UFOların
belli başlı ve yinelenen bir manevra paternleri olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Bunlar arasında, UFO’ların önce havada asılı kalması
ardından aniden hızla yükselmesi o kadar sık rastlanan bir olaydır ki,
bu bir UFO’nun tipik özelliği olarak kabul edilmektedir, çünkü hiçbir
doğal ya da insan yapımı cisim bu şekilde hareket edememektedir. Daire
biçimini alma, havadaki araçları süratle geride bırakma ve bir araya
gelerek birlikte hareket etme de sık sık gözlemlenen UFO
manevralarındandır.
YER ve TOPRAKTAKİ İZLERİN ANALİZİ Yer
ve topraktaki izlerin analizi ; UFO inme olayının hemen sonrasında
örneklerin alınması ve ölçümlerin yapılması ve meteorolojik koşulların
izler üzerindeki etkisinin belirlenmesidir.
Yer
izlerinin araştırılmasında örnekler alınması ve laboratuarlarda
incelenmesi çok önemlidir Toprağın bileşiminde mekanik , termal ,
manyetik , radyoaktif , fiziksel ve kimyasal etkiler , değişimler
oluşabilir ve belirlenebilir.
Mekanik İzler ; Toprağa yapılan bir basınçla oluşurlar, bu ölçülür.
Termal Etki ; Topraktaki su bileşiminin ölçümü ve değişkenliğinin saptanmasıdır.
Manyetik Etki ;Bazı toprak bileşimlerinde bulunan yüksek manyetik kalıntılardan oluşur
ve çevredeki yakın örneklerle karşılaştırılarak bilgi edinilir.
Radyoaktivitenin değişimi bir diğer önemli etkidir. Fiziksel ve
kimyasal ölçümler ise ; moleküler , atomik , isotopik kompozisyonları
gösterir.